top of page

Çanakkale Kısa Rota -1-

Şubat ayının 18'inde güneşli bir pazar gününe uyandım. Çanakkale ise söz konusu, rüzgarsız ve güneşli gün sayısı çok sayılmaz :) Hafif serin, esmeyen, güneşli bir hava bulduysanız eğer hiç durmayın dışarı çıkın dostlar. Kendime ameliyata kadar mecburen kısa rotalar hazırlamak zorundayım. Benim için bu sıralar yemek ve içmek konusu biraz sıkıntılı. Neyse yemeden içmeden de pekala geziliyor.

Radar tepesi yol tarifi
Radar tepesi yol tarifi

İlk durağım "Radar Tepesi" idi. Çanakkale merkeze 10 km, üniversiteden ise 6 km kadar uzaklıkta Radar Tepesi. Malesef buraya toplu taşıma aracı yok. Taksi ya da kendi aracınız ile 10 dakikada gelmeniz mümkün ama. Çanakkale Boğazı'nı müthiş bir açıdan seyredebileceğiniz ve oksijenin dibine vuracağınız bir yer burası. İsterseniz Kule Restaurant 'ta bir kahve içebilir ya da karnım aç kahve kesmez derseniz de boğaza nazır (tam anlamıyla hem de) bir kahvaltı yapabilirsiniz. Ya da benim gibi seyir terasında manzaraya karşı biraz müzik dinleyip, çam ağaçlarının arasında yürüyebilirsiniz.


Radar Tepesi
Radar Tepesi

Şehrin yakınında ama sessiz sedasız doğada olmak beni her daim huzurlu kılmıştır. İnsan yalnız ya da sevdikleri ile zaman zaman mutlaka doğada olmalı, nefes almalı. Toprağın, yeşilin, mavinin tadını çıkarmalı.

Radar Tepesi'nde geçirdiğim bir saatin ardından arabama atlayıp Çanakkale'nin deniz gören köylerinden biri olan Erenköy'e doğru yola çıktım. Sağıma denizi soluma ormanı alıp bu kısa yolculuğun tadını çıkardım.

Erenköy diğer adıyla İntepe, Çanakkale merkeze 19 km uzaklıkta olan, artık yavaş yavaş betonlaşmadan nasibini almaya başlamış küçük bir köy. Muhteşem manzarası yüzünden şehirlilerin istilasına uğramaktan ne yazık ki kurtulamamış. Ben köyleri gezmeyi oranın yerlileri ile sohbet etmeyi çok seviyorum. O sebeple bugün ilk durağım köyün minik meydanındaki köy kahvesi oldu. Hemen masalardan birini güneşe çekip bir çay söyledim. Bu arada çay 5 TL idi. Şehirle kıyaslanırsa hala çok ucuz tabi. Biraz sohbetten sonra köyün içinde keyifli bir yürüyüş yaptım. Pazar günü olmasına rağmen çok sakindi. Ve tepeden denizi gören sokaklar gerçekten çok güzeldi.

Gönlümce sokak sokak gezdim. Köyün arka taraflarında dev rüzgar güllerine rastlamanız da şaşırtıcı değil bu coğrafyada :)

Erenköy'e nasıl gelinir? derseniz Çanakkale'den gelen minibüsler var. Çanakkale-İzmir yolundan geçen Ayvacık, Ezine, Bayramiç minibüslerine binip köyün sapağında inerek de gelebilirsiniz. Dediğim gibi her güzel manzaralı yer gibi burası da şehirlilerin keşfetmeye başlayıp villalarla doldurmaya başladığı yerlerden ne yazık ki. 2006'dan beri Çanakkale'de yaşayan biri olarak o günden bu güne çok şey değişti malesef.


Peki Erenköy'de ne yapılır; Köyün sokaklarında kaybolup sakinliğin ve manzaraların tadını çıkarabilirsiniz. Köy kahvesinde sohbet eşliğinde kahvenizi yudumlayabilir, denize bakan sokaklarında Çanakkale Boğazı'na karşı hayaller kurabilirsiniz. Aaaa bir de mekan önerim olsun sizlere. Şiddetle tavsiye ediyorum ki gün batımından bir saat önce gelerek Hector Şarap Evi'nin şarapları ve nefis atıştırmalıkları eşliğinde güneşi batırıp daha sonrasında da ışıklanan boğazın manzarasıyla yıldızları seyredebilirsiniz. Tabi benim yeme içme durumumdan yukarıda bahsettiğim gibi bu seferlik gün batımına kalmadım.

Erenköy'den çıkıp Çanakkale'ye gidiş yoluna saparak son durağım olan Güzelyalı Köyü'ne doğru yola koyuldum. Güzelyalı Çanakkale'nin bir köyü olarak geçse de kayıtlarda, artık Çanakkale'nin yazlık mekanlarından biri oldu diyebiliriz. Köyden geriye muhtardan başka bir şey kalmamış :) Her yer villa olmuş deniz kenarı olunca. Karşısında Abide tüm heybeti ile selam çakıyor bizlere. Buraya bayılıyorum her mevsim ayrı güzel. Sahil kenarında salaş mekanlar var tek tük. Ama benim aşıklısı olduğum şey minik minik onlarca kayığın su üzerinde batan güneşe karşı saygı duruşuna geçmeleri.


Güzelyalı Sahil
Güzelyalı Sahil

Güzelyalı'ya nasıl gelinir? derseniz Çanakkale merkezden 11G numaralı otobüs haftanın her günü sıklıkla geliyor buraya. Arabanızla gelirseniz de genelde otopark sorunu yaşamazsınız.


Mekan önerilerim de olacak sizlere. Mutlaka ve mutlaka hayatınızın bir anında Raja Restaurant'a gelin derim. Sahilde kumların üzerindeki mavi beyaz masa sandalyeleri, Türk filmlerinden fırlamışçasına asılı renkli ampülleri ve nefis gün batımlarına eşlik edecek leziz mezeleri ile benim için Çanakkale'de en sevdiğim mekanların başında gelir burası. Yine sahilde aynı zamanda yazın beach olarak da kullanabileceğiniz, çok çeşitli bir mutfağa sahip olan son derece şık bir mekan olarak da Cafe Du Port'u gönül rahatlığı ile önerebilirim. Hem denize girip hem yemek yiyebileceğiniz şehre yakın güzel bir alternatif bence. Yine deniz kenarı günü birlik gelip denize ve havuza girebileceğiniz ve imkanlarından yararlanabileceğiniz Kale Resort ve İsis Otelleri de seçenekleriniz arasında olabilir. Daha hesaplı takılmak isterseniz sahildeki kahvede çay kahve içebilir, Güzelyalı Gençlik Kampı'nın sahildeki tesisinde mangal yakıp yine kumsalında güneşlenip denizin tadını çıkarabilirsiniz. Çamların içinde paintball oynayıp, hamakta sallanıp, çadır kurmak veya karavanla gelmek isteyenlere de denize nazır çam ormanının içindeki Çamlık Parkı önerebilirim. Güzelyalı minicik ama huzurlu bir yer. Her daim sakin her daim gidilesi. Çanakkale'ye gelenler mutlaka bir gün öğleden sonra ve akşamı buraya ayırın derim.Ben de son durağımda havanın güzelliği ile yaptığı jeste karşılık kumsaldaki masama oturup,güneşin tadını çıkarırken size bu satırları hazırladım. Çanakkale'de kendinize üç farklı yerden oluşan kısa bir tur düzenlemek isterseniz belki bu rota yardımınıza koşabilir. Aklınıza takılan sorular olursa yorumlara yazın lütfen.18 şubat 2024 benim anılarımdaki yerini işte böyle aldı. Umarım siz de bir gün bu rotayı deneyimlersiniz. Sevgiyle..


Comentarios


bottom of page