2025 mi?

Yeni yıl, yeni umutlar, yeni yeni yeni... Her sene içimizi dolduran heyecanlar, bekleyişler, hazırlanışlar. Ülke gündemine hiçççç girmiyorum çünkü oraya girersek bırakın yeni umutları, insanın yaşama tutunacak bir dalı bile kalmıyor. Yaşamak için yani en azından yaşadığını hissetmek için benim kendime bulduğum çözüm basit "gündemden soyutlanmak". Ben kendimi tamamen yaşadığım anların hakkını vermeye adadım. Her nefesin, her tadın, her sohbetin ve her duygunun hakkını vermek. İşte 2025'e de böyle girdim yaşadığımı iliklerime kadar hissederek.

Filiz'in kendine yolculuğundan sıkça bahsediyorum sizlere. Yeni yılın ilk günü ise gerçek Filiz'in isteyip de yaptıklarıyla başladı. Neden mi böyle diyorum eskiden bırakın yapmayı, istemeyi bile bilmiyordum da ondan :) Yakınlarıma sorsanız aaa Filiz hayatta yapmaz dedikleri her şeyi yapmak duygusu var içimde :)

Bugün ben Filiz, 01 Ocak 2025 tarihinde denize girdim :) Nasıl güzel hissettirdi bir bilseniz. Fethiye'nin turkuaz sularının tüm çekiciliği ve altın sarısı güneşin tüm sıcaklığıyla buluşuverdim Kıdrak Koyu'nda. Uzun uzun yüzdüm. Eskiden olsa aman hasta olurum ay saçmalama Filiz ne denizi gibi bin tane düşünce belirirdi zihnimde. Ama bugün tüm ruhum özgür, tüm bedenim huzurlu bir şekilde attım maviliklere kendimi. Bir an olsun üşümedim biliyor musunuz? Çünkü büyülenmiş gibi sadece boylu boyunca denize yaslanmış dağların, pırıl pırıl parlayan kum tanelerinin ve tatlı bir serinliği olan suyun hissettirdikleri vardı üzerimde. Ne kadar basit bir şey gibi gözükse de benim için çok da basit sayılmazdı an'da kalmak tadını çıkarmak. İnsan kendine borçlu bu hisleri. Yaşadığını unutuyorsun zamanın akışında .Oysa ki böyle anlarda duruyor zaman, yenileniyor insan..