Hissetmek
- filiz kaya
- 11 Oca
- 2 dakikada okunur

İnsan hiç kalbinin sesini duymayı bırakır mı? Ya da oraya bir boşluk yerleştiğinin farkında olmaz mı? Hissetmek sadece gençlikte mi çok yoğundu? Yoksa değişen dünyanın getirisi mi bu hissizlikler? Kafamda dönüp durdurduğum sorular bunlar.
Ben kendimi hep çok duygusal ve iflah olmaz bir romantik olarak tanımlarım. Çünkü bir bakışta, bir an'da, gördüğüm bir manzarada, bir köpeğin bakışlarında, bir yağmur damlasında, bir kar tanesinde veya rüzgarda savrulan sarı yapraklarda öyle şeyler hissederim ki içim dolup taşar, kalbim kimi zaman acır, kimi zaman heyecandan kıpır kıpır olur kimi zaman da huzurla dolar. Bu benim tek başıma yaşadığım duygular aslında hiç değişmez bir an gelir ve ben o duyguyu yaşarım. Bu beni müthiş iyi hissettirir çünkü bilirim ki ne olursa olsun kalbim orda atmaya devam ediyor.
Ama son iki yıldır şimdilerde farkına varıyorum bu an'lar yok denecek kadar azalmış hayatımda. Öyle unutmuşum ki kendimi, öyle kaybolmuşum ki hayatın içinde kalbim atmaz olmuş. İnsan ruhen de ölüyor dostlar. Hele bir sanatçı olarak kalbinizi duyamazsanız işte gerçek acı orada başlıyor. Bunun bir çok sebebi var tabi ki. En mühimi de değişen dünya, değişen değerler, değişen öncelikler..
Ne oluyor peki hissetmezseniz? Karanlıktasınız, nefessizsiniz, sağlıksızsınız, soluksunuz, sadece günü geçiyorsunuz robot misali. Sizi her yerinizden yemeye başlıyor ruhsuzluk. Ve bir gün bir bakmışsınız ki günler aylar yıllar geçmiş hissetmeyeli.
İşte dedim ya sizlere son iki yılım böyle geçmiş benim. Ta ki 10 Ocak 2025 gününe kadar. O gün ne mi oldu? Kalbim çarptı, gözlerim doldu, canım yandı ve tekrar yaşama döndüm. Kalbimi hatırladım öyle ama öyle çok özlemişim ki hissetmeyi. Eski bir aşkı hatırlayarak heyecanlanmak, aldığım kayıp haberleriyle kahrolmak, güneşin batışında hayallere dalmak, müziğimle tekrar hayata dönmek. Kalbimde hissettiğim bir birinden çok farklı bir sürü his. İnsan canının acımasını özler mi? Özler, özlemişim. Hatırladım çünkü her bir duyguyu teker teker. Her bir duyguyu iliklerimde hissettim, aşkı hatırladım, özlemi hatırladım, heyecanı hatırladım, hüznü hatırladım, acıyı hatırladım ve daha nicelerini. Aslında Filiz'i hatırladım o iflah olmaz duygusal ve romantik kızı. Sarıldım ona kucak dolusu sevgiyle, barıştım onunla, affettim o küçük kızı.
Karanlıklar dağıldı, tekrar nefes almaya başladım, enerjim sağlığım yerinde ve tekrar ışıl ışıl parlıyorum. O günün hediyesi bana bir müzik kaydı oldu. Onu her dinlediğimde bu anları hatırlayacağım. Kaydı alır almaz sevdiklerimle hatırladıklarımla paylaştım. Onlar da anladı hissettiklerimi. Ve dedim ki bu anı ölümsüzleştirmeliyim. Ve kaydettiğim türküyü single olarak yayınlamaya karar verdim. Eskiden olsa teknik detaylar yetersiz ay burda bir notayı yanlış basmışım ay o ay şu der yayınlamazdım. Ama bugün o kaydın tekrar kalbimi hatırlamam sonucunda gelmesi ve bana hissettirdikleri paha biçilemez. O sebeple arşivde yerini alacak 13 Ocak 2025 tarihinde tüm dijital platformlarda..

"Bahçada yeşil çınar,
Boyun boyuma uyar.
Ben seni gizli sevdim,
Bilmedim alem duyar"
Artık kalbime kulağımı kapamak yok. Onun sesi, iyi veya kötü tüm hislerimle birlikte hep benimle olacak bundan sonra. Kalp çarpıntılarımız çok kıymetli. Sakın ola siz siz olun onu dinlemeyi bir an bile olsa bırakmayın...
Kommentare